Çok çoook eski zemanlarda paylaşmayı bilir insanlardık bizler. Belirteyim ki yeni nesil bilmez bunu!
Ne oldu, ne düştüyse başımıza kaybettik bu yeteneğimizi. Ayvayı yerken(😁!!), yok elmayı yerken diyeceğim paylaşırdık elmamızı kurduyla. Bir yandan o yerdi bir ucundan, "hadiii, ayıkla mokunu püsürüğünü kurdunu der" kenarından biz yeyiverirdik. Bir de isim takmıştı babam ben 7 yaşında bir çocuk. yerken kirazı kurduyla.. Babam demişti: 'aman hep kurtluymuş, oh olan olmuş protenli kıymalı, ye Mehmet ye'. Adını da o vesileyle Mehmetçik koyuvermişti.
80 sonrası siz paylaşmasını bilmezler, o açgözlülüğü işletince kanımıza, aynı büyüklük aynı kızarıklık deyip bende benzerini isterem diye tutturunca kıskançlıkla, elma kurdu tu kaka oldu, evceğizinden de oldu. Bol kimyasalla ilaçladık meyvaları, şablona-kalibreye soktuk haliyle. Kurduyla da yolları ayırdık. İyi mi yaptık?
hormonundan,
GDO'sundan şikayete
ne hakkımız var
yediklerimizin.
al ye,
paylaşmadan ye
tek başına,
zıkkım
ne lezzet kaldı,
ne renk, ne koku!
tası-toprağı toplar
gidince
şirin,
ELMA KURDU.. 😌
z.de.