13 Haziran 2009 Cumartesi

YAZLIK SİNEMALARIMI ÖZLÜYORUM

.....Sabaha karşı saat dört, artık geceleri yaşıyorum. Huzurlu ve sessiz geceler.. Yazarken klavyedeki tuş seslerinden başka tek çıt yok, gece lâmbam yanık, odam yarı aydınlık. Gündüz öğleden sonraya dek uyumama rağmen gözlerim bu saatte acımaya başladı uykusuzlukla. Yazma isteği herşeyi bastırıyor, bu acıya aldırmıyorum; dışarıda ara sıra gece kuşları ötüyor. Ben geceleri kuşlar uyur sanırdım.
.....Geçmişi, yaşanmış zamanı insan kendi yaşına göre tarihlemeli. Onbeş yaşımdayken siz yeni doğmuştunuz. Ve ben çocukluğumu Anadolu' da bırakıp İstanbul' a yeni gelmiştim onbeş yaşımda. Beşiktaş' da yazlık sinemalara giderdik o ilk geldiğimiz yıllarda. Tıpkı Anadolu' da yazlık sinemalara gittiğimiz gibi; güzel bir alışkanlıktı..!
.....Yirmi yaşımda 6 yılda zar zor bitirebildiğim liseden sonra bir televizyon tamircisi yanında çıraklık, siz beş yaşındasınız. Sokaklarda anarşinin kol gezdiği, sabah okula uğurlanan öğrencilerin akşam eve sağsalim gelip gelemeyeceklerinin bilinmediği yıllar. Ama ilginçtir geceleri sessiz bir mutabakatla ateşkes sağlanıp omuz omuza hep beraber yine yazlık sinemalara giderdik.
.....Yirmibeş yaşımda 1980 ihtilalinin üzerinden 2-3 yıl geçmiş, inanılmaz bir tutkuyla sevdiğim bir kız var üniversitede ama umutsuzum, siz 10 yaşınızdasınız. 1970 li yılların yazlık sinemaları tek tek kapanmış, olsun hala o yılların geçmişten gelen romantizmi baş döndürücü etkisiyle bizi sarıyor. Aşklar hala şövalyece, mert ve tutkulu.
.....Otuz yaşımda askerlik bitmiş, hayat yeni başlıyor. Aşkımı kaybetmişim, ama hâlâ içimde o var. Günlük yaşam Türkiyede apolitize edilmiş, gençler ideallerinden koparılmış, yazlık sinemalar Anadolu' da da tamamen kapanmış ve 1970' lerden kalan herşey ezilmiş, darmadağın. Siyasi bir tırpan inançları idealleri kökünden kopartmış, toplumsal hayat kısırlaştırılmış. Ve yeni bir sınıf yükseliyor, ne yapsan mübâh köşeyi nasıl dönersen dön nesli. Siz onbeş yaşınızdasınız...
.....Gerisini devam etmeyeceğim !
.....Amerika' nın savaş sonrası 1945' ten sonra yaşadığı yeni romantizmi (veya son romantizmi) biz 1970' li yıllarda yaşamıştık, otuz yıl farkla.. Bunda sinemanın etkisi çok büyüktür. Ve ben hâlâ masalsı aşkların en güzellerinin o yıllarda gerçek hayatta da yaşandığı o zaman dilimini bize hediye eden YAZLIK SİNEMALARIMI ÖZLÜYORUM !
....... İnanın sizler çok şey kaçırdınız !!!
.
.
...................................................................
Zafer De..
.
..............................................................
15 / 03 / 2007
................................................ (geçmiş zaman yazışmalarımdan)
.
.

Hiç yorum yok: